Federal İş Ajansı’na göre, Almanya’da yükseköğrenim diploması gerektirmeyen işlerde ciddi bir işgücü açığı yaşanıyor. 2021 yılında bu kategoride yaklaşık 1,3 milyon pozisyon boş kaldı. Özellikle elektrikçiler, mekatronik uzmanları, sağlık personeli ve inşaat işçileri bu eksiklikten en fazla etkilenen meslek grupları arasında. Uzmanlar, Almanya’da nitelikli işgücü açığının önümüzdeki yıllarda daha da artacağını öngörüyor; 2030 yılına kadar çalışabilir nüfusun yaklaşık 6,5 milyon azalması bekleniyor. Bu durumda, “Babyboomer” neslinin yaşlanarak emekli olması büyük bir etken, çünkü bu nesildeki birçok kişi yükseköğrenim diploması gerektirmeyen işlerde çalışıyor. Emekliye ayrılmaları ise bu alanlardaki işgücü açığını daha da derinleştirebilir.
Bu açığı gidermek için çeşitli çözüm önerileri sunulmakta. Bunlar arasında mesleki eğitim programlarının ve sürekli eğitimin desteklenmesi, işçilerin daha iyi ücret ve çalışma koşullarıyla teşvik edilmesi yer alıyor. İşgücü açığını azaltmanın bir diğer yolu da nitelikli işgücünün göç yoluyla desteklenmesi. Yabancı nitelikli işgücü, işgücü eksikliğini kapatmada etkili olabilir ve birçok ülke bu amaçla özel programlar yürütmekte. Bu programlar sayesinde yabancı işgücü, daha hızlı kabul süreçleriyle Alman iş piyasasına kolayca entegre olabiliyor. Yabancı işgücünün farklı kültürel geçmiş ve deneyimlerinden faydalanmak ise Alman ekonomisinin yenilikçiliğine ve rekabet gücüne katkı sağlayabilir. Farklı bakış açıları, şirketlerin ve sektörlerin başarısına katkıda bulunabilir.
Almanya, Nitelikli İşgücü Göç Yasası kapsamında geliştirdiği Fırsat Kartı uygulaması ile yabancı işgücü potansiyelini daha etkin bir şekilde değerlendirmeyi hedefliyor.